die verwandlung

türkçeye dönüşüm olarak çevrilmiş franz kafka'nın uzun öyküsü. kafka'nın bir böcek olarak uyanmasından sonra gelişen olayları anlatır. kafka kitapta daralmış olan ruhunu böceğe benzeterek anlatmak istemiştir bir nevi otobiyografidir bana göre.

şahane kitaptır. okurken ezer sizi. (bkz: ölmeden önce okunması gereken kitaplar)

franz kafka'nın bu kitabını okuduktan sonra örümcekleri öldüremiyorum farklı bir etki yarattı kitap bende.mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

çogoş bi kitap. zamanında bu kitabın ismi değişim'ken okumuştum. sonra dönüşüm olarak çevirmişler. okunası bir kitap. "herkes, beraberinde taşıdığı bir parmaklığın ardında yaşıyor. şimdi hayvanlarla ilgili bunca şey yazılmasının nedeni de bu. özgür ve doğal bir yaşama duyulan özlemin ifadesi. oysa insanlar için doğal yaşam, insanca yaşamdır. ama bunu anlamıyorlar. anlamak istemiyorlar. insan gibi yaşamak çok güç, o nedenle hiç olmazsa kurgusal düzeyde bundan kurtulma isteği var... hayvana geri dönülüyor. böylesi, insanca yaşamaktan çok daha kolay"

ilk olarak çevirisini ahmet cemal gibi kafka aşığı birinden okumak cidden çok büyük bir artı. önsözle ve kitabın sonuna sonsözle birlikte eklediği kafka'nın dönüşüm hakkındaki mektuplarıyla kitabı çok daha iyi anlayabiliyorsunuz. kitap yükte hafif pahada ağır. sayfa sayısı az, dili sade ama yapılan metaforlar çok ağır. gregor samsa evin her şeyinden ama her şeyinden sorumlu adeta bir köle konumunda. baba çalışmıyor, anne kısmen hasta. kardeş keza çıtıpıtı genç bir kız. gregor bu eve karşı olan sorumluluklarından yılıp bunları bir kenara bırakmaya karar verdiği zaman kitabımız başlıyor diyebiliriz aslında. yani gregor'un böceğe dönüşmesi aslında kendisinin değişmesi,farklılaşması anlamına geliyor. ilk başlarda aile hala umut besliyor gregor'a karşı. belki "eski" haline döner diye. ama zaman geçtikte bir "hayvan" gibi davranmaya başlıyorlar. zamanında çok çalışıp konservatuara göndermeye çalıştığı kardeşi bile nefretle bakıp evden göndermek istiyor. sözün özüne gelirsek aslında gregor'un olmak istediği kişi kitapta sözü geçen hayvan olarak gösterilmiştir. kafka'nın hem sevgilisine hem yayınevine yazdığı mektuplardan aslında kafka'nın yazdığı kitabı hiç beğenmeyip kötü bulduğunu anlıyoruz. devamlı öz eleştirilerde bulunuyor kendine. çok fazla zamana yaydığına, daha sade, daha iyi olabileceğine ilişkin çok fazla eleştiri var. yayınevine yazdığı bir mektubunda ise kapak tasarımının kesinlikle böcekle ilgili olmamasını istiyor. bu tasarımın sığ olacağını düşünüyor.

şu amına koduğumun başlıklarını türkçe yazın aqü.

gregor samsa'nın bir böceğe dönüşmüş olduğu eser.

guzel kitap.

sosyalist açıdan dönüşüm kitabı gregor samasa'nın bir sabah ansızın böcek olan aile içi üretim sisteminin çökmesini ve bütün yükün gregor'a yüklendiğini de eleştiren bir kitaptır.

franz kafka'nın anlatım sanatının doruğuna ulaştığı şaheseri. kitap, küçük burjuva çevrelerindeki yozlaşmış aile ilişkilerini en ince ayrıntısına kadar inceler. toplumun dayattığı, işlevini çoktan yitirmiş kalıplara bilinç düzeyinde başkaldıran bireyin tragedyasını da şahane bir biçimde dile getirir. "ölmekten müthiş bir şekilde korkuyordu. çünkü henüz gerçek anlamda yaşamamıştı."

''gregor samsa bir sabah uyandığında kendini gülden karaböcek olarak buldu.''

yıllar sonra yeniden okuyayım dedim, mest oldum. bir kitap ancak bu kadar güzel olabilir. bilinçaltımda nasıl yer etmişse, kurgusal anlamda tek bir kusur bulamadım. franz kafka'nın orta yaş bunalımı ekseninde, sanayi devrimi sonrası ruh ve bedenleri sikilen insanlara bakarak kapitalizm ve bireyselliği itin kıçına sokup sokup çıkardığı şaheser. kitap öncesinde hiçbir iş yapmayan kafka'ya babası; "sen bir böceksin, parazitsin ailenin sırtında" der ve kendisi yazmaya başlar. acı ve büyüleyici bir travma sonrası bu kitap ortaya çıkar. --- spoiler --- elma fırlatılarak gregor samsa'nın öldürülmeye çalışıldığı ve kız kardeş greta'nın yaşadığı dönüşüm samsa'nınkinden daha acınasıdır. kitapta herkes dönüşür. hasta anne hariç. böyle de çok yönlü bir eserdir. --- spoiler --- (bkz: kanla yazılan okunmak değil ezberlenmek ister)

ilk okuduğumda anlamamıştım fakat şimdi daha iyi anlıyorum. gregor hayatından sıkılıp etrafına yabancılaşıp kendine görünmez duvarlar örüyor. --- spoiler --- dikkat --- spoiler --- kitapta en çok canımı acıtan bölüm kız kardeşinin ondan tiksinmesi ve en sonunda onu öldürürüp çöpe atması.

yıllar önce okumuştum. çok sevmiştim ama şimdi ki görüşlerim ile o zaman ki görüşlerim arasında dağlar kadar fark var. kitapta altını çizdiğim yerler haricinde başka çizilecek cümleler de bulacağımı biliyorum. kitap çok özel, güzel. kitabın üzerine sinen anılar ile tekrar okuyacağım. (bkz: ölmeden önce okunması gereken kitaplar)

"meşgul insanlar ufak tefek problemleri sık sık göz ardı etmek zorunda kalır."

(bkz: dönüşüm) "an gelir insan çalışamayacak durumda olur, fakat işte o an, o insanın geçmişteki başarılarını hatırlamak ve ileride engeller ortadan kalktığında daha bir gayretle, daha çok çalışacağını düşünmek için en uygun andır."

"gregor samsa bir sabah uyandığında kendisini köçek olarak buldu" -Franz Kafka, Dönüşüm, Kastamonu Edition, 2016, Kastamonu. şakanın tüm hakları bana aittir.

bu ara tesadüfen çok fazla karşıma çıktığı için "hadi bi tekrar okuyayım bari" diyerek elime aldığım ve saatler içerisinde bitirdiğim, franz kafka'nın en popüler eseri. (bkz: dönüşüm) ki iyi ki okumuşum 2. kere. lise zamanı bana hissettirdikleri ve düşündükleri ile şu an okuyunca yarattığı etki bambaşka oldu. o dönem, içerisinde bulunduğum okul stresi ve ergenlik etkisiyle bambaşka yorumlamışım, bambaşka yer etmiş beynimde. --- spoiler --- ilk okuduğumda, bana gregor üzerinden anlatılmış hissi vermişti. yani yoğun iş yükünün ardından geçirdiği değişim. ilk başta müdürü geldiğinde; annesinin savunma amacıyla işte bunca zaman işlerini asla aksatmadı, bu ilk demesi de bunu kanıtlar nitelikteydi. ancak kitap bunu anlatıyor olsaydı son kısımda ailesinin ne kadar mutlu olduğu vurgulanmazdı. bu okuyuşumda gregor'dan ziyade aslında ailedeki değişim dikkatimi çekti. bunun sebebi muhtemelen o dönemler dünyayı kendi etrafımda dönüyor sanmam, yani her okuduğum kitapta mutlaka ana karakteri kendime benzetmeye çalışırdım :D kız kardeşinin ilk andan beri sürekli ağlak bi halde dolanması ama öykünün sonunda mutluluktan uçması hatta evlenme fikrine sıcak bakması mesela. ya da işte annesinin de benzer şekilde her gördüğünde baygınlık geçirmesi ama sonunda mutlu olması gibi. türk aile yapısına da çok uygun aslında bu durum. hepimizin vardır böyle bi dayısı ya da amcası. işleri iyiyken ailenin parmakla gösterilen üyesiyken battığı anda herkes nefret etmeye başlar. kafka 100 yıl önce bile bu analizi mükemmel yapmış bence. dönüşüm kelimesi tabii oldukça yanlış bir seçim, ki sanırım eskiden kitabın adı değişim'miş zaten. ortada bi dönüşüm yok, ne gregor açısından ne de ailesi açısından. iki taraftan da bakınca sadece değişim görebiliriz. yani bi yanda tamamen işine odaklı, mükemmel derecede çalışkan gregor'un bi anda işe yaramaz biri olması; tüm huylarının ve özelliklerinin değişmesi. diğer yanda da eve para getirirken yani sorun çıkarmayan biriyken el üstünde tuttukları oğulları gregor, işe yaramaz biri haline gelince ondan nefret eden kurtulmak isteyen ailesi. çok güzel çıkarımlar, çok güzel mesajlar var gerçekten. --- spoiler ---

alternatif başlangıç